Sınav Merkezli Eğitim Sorunu ve Çözümü

    Matematik ve fen derslerini STEM Uyumlu ve Proje Tabanlı Eğitimin aktif bir parçası haline getirmek hepimizin ortak görüşüdür. Bu tür bir eğitimin karşısındaki en büyük engelin ise sınav merkezli eğitim olduğu yine hepimizin malumudur.

    Öğrencilerimiz ilgi ve becerileri doğrultusunda gerçek hayata hazırlanmak yerine maalesef sınavlara hazırlanmaktadır. Bu durum ise öğrencilerimizi, gerçek hayatın içindeki beceri-deneyimlerden alıkoymaktadır.

    Problemi yukarıda tanımladık. Asıl olan çözümün ne olduğu ve nasıl gerçekleştirileceğidir. Doğru sorular doğru çözümleri de beraberinde getirir. Öğrencinin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim hayatını sürdürmesini esas almalıyız. Bunun yolu ise mesleki eğitimdir. Ortaokullar bu ilgi ve becerilerin keşfedileceği dönemdir. Lise ise bu keşiflerin uygulamaya geçirilip gelişimin sağlanacağı yıllardır.

    Günümüzün ders başarısı yüksek ortaokul öğrencisinin(velilerinin mi desek) temel amacı iyi bir liseye gidebilmek, iyi bir lise öğrencisinin amacı ise iyi bir üniversiteye gidebilmektir. Bu dönemlerin sonunda; öğrenci yetişkinliğe ulaşmış, bırakın ilgi ve yetenekleri doğrultusunda bir meslekte gelişim göstermeyi, kendi ilgi ve yeteneğinin ne olduğunu bile keşfedememiştir. Daha doğrusu velisi, öğretmeni, eğitim sistemi yani hepimiz buna engel olmak için var gücümüzle çalışmışızdır.

    Durumu daha da netleştirelim: zeki -çalışkan ortaokul öğrencilerimiz tüm enerjilerini fen lisesi vb. girebilmeye, zeki-çalışkan lise öğrencilerimiz de tüm enerjilerini üniversitede istediği bölüme girebilmeye harcıyor. Tüm bu süre içinde(8 yıl) mesleki keşif-gelişim adına hiçbir ilerleme elde edilemiyor.

    Fen liselerini meslek liselerine dönüştürelim. Bu sayede ortaokul öğrencilerimiz sınav baskısından kurtulup kendi ilgi ve yeteneklerini keşif yoluna girebilirler.

    Üniversiteye giriş sınavlarında ise; her bölüm kendi sınavını yapabilir. Bu sınavlarda ağırlık meslek bilgisi ve uygulamaları olur.(örnek; elektronik mühendisliği için Türkiye geneli özel sınav, bu sınavda elektronikle ilgili %50-60 soru oranı., Tıp fakülteleri için sağlık bilgisi gibi.). Bu sayede meslek liselerine talep artacak, meslek liselerinin kalitesi yükselecek, tabii ki yine herkes üniversiteye giremeyecek fakat o branşta teknisyen düzeyinde bilgiye sahip olarak lise eğitimini tamamlayacaktır.

    Bu durum aynı zamanda üniversitelerin kendi iç gelişimlerini de hızlandıracaktır. Şöyle ki: bir branşta lise yılları boyunca eğitim almış bir öğrenci, üniversitede o bölüme girdiğinde mesleki gelişimi daha hızlı ve çok olacak, üniversitelerimiz öğrencisine daha fazlasını verebilmek adına kendilerini sürekli yenileme gereği duyacaklardır.

    Tüm bu reformların yapılması 5-10 yıllık bir süreç içinde gerçekleşecektir. En önemli nokta bu reformların bir hükümet politikası olarak değil ulusal bir eğitim politikası olarak hayata geçirilmesidir. Çünkü hükümetlerin değişmesiyle eğitim politikası değişmemelidir.